20 Aralık 2011 Salı

ADRES ARAMA


Kutucugun icine tam adresinizi yazin (ülkenizi de)
sokaginizi, evinizi bulun. Nerdeyse iceriye girecekmis gibi oluyorsunuz :))
(Resimler 2 - 2,5 sene öncesinin)

TIKLAYIN

12 Aralık 2011 Pazartesi

KARANLIK GÜNLER.......UNUTTUK MU ZANNETTİNİZ....


Yunan işgal kuvvetleri törenle İzmir’e çıkarken. (1919)


İzmir'de Saat Kulesi önünde İşgalci Evzonların (Yunan Askeri) tören yürüyüşü. (1919)



İzmir’in Yunan güçler tarafından işgali, o dönemde şehirde yaşayan bazı Rum kökenliler arasında sevinçle karşılanmıştı. (1919)


Yunan işgal kuvvetlerinin İzmir’deki karargâhının önü. (1919)



Yunan işgal kuvvetleri tarafından İzmir’in meydanına inşa edilen anıt.


İzmir’de yaşayan bazı gayrimüslimlerin Yunan ordularını limandan karşılamaya geldikleri sırada çekilmiş bir fotoğraf. (1919)


Yunan ordusunun İzmir’i işgali dünya basınında!
1 Haziran 1919 tarihli ‘The Graphic’ dergisinde yayımlanmış bir çizim. Muhabir, Yunanlıların İzmir işgali hakkında şunları yazmış: “Başlangıçta hiçbir direnişle karşılaşılmadı. Coşkulu bir kalabalık vardı. Bir anda rıhtımın arkalarından makineli tüfek ve tüfek ateşi açıldı. Kalabalık panik içinde dağıldı. Ve askerler önlerine gelen her şeye vahşice ateş etmeye başladı; yirmi kadar masum Türk yere serildi. Fırtına ve bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, olayları daha da canlı kılarken, aralıklarla, çoğu yaralı olan Türk esirler, gruplar halinde itile kakıla askeri vasıtalara bindiriliyorlardı.”




Yunan işgal kuvvetleri İzmir limanından Anadolu’ya sevk edilirken. (1919)




Yunan süvarisi nehirden geçerek ilerliyor. (1919)




Yunan askerleri dikenli tel örgülerle tahkimat hazırlarken. (1919)




Yunan süvarisi dağlardan geçerek ilerliyor. (1919)



Anadolu’da Yunan işgal kuvvetlerine ait birliklerin ilerleyişi.



Yunan ordusu İzmir limanında. Yunan ordusu bu limana sık sık asker ve lojistik malzeme çıkarıyordu. (1919)




Yörük Ali Efe, Kurtuluş Savaşı yıllarında  ask*  ask*  ask*

Kurtuluş Savaşı’nda Yunan işgal kuvvetlerine vurulan ilk darbe Yörük Ali Efe’nin milis müfrezesi tarafından Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde gerçekleştirildi. 90 yıl önce meydana gelen bu olay Kurtuluş Savaşı tarihinde ilk sivil direniş olarak ‘Malgaç baskını’ adıyla tarihe geçti. “Şu Dalama’dan geçtin mi/ soğuk da sular içtin mi/efelerin içinden, Yörük de Ali’yi seçtin mi/hey gidinin efesi/ efesi, efelerin efesi” diye söylenen zeybek türküsünün kahramanı Yörük Ali Efe’dir.




Aydın milli mücadele ekibi. Yörük Ali Efe, sağında yaveri Şükrü Oğuz Bey ve diğer silah arkadaşlarıyla birlikte. (1919)


Yunan işgal kuvvetlerinin Batı Anadolu’daki ilerleyişi. (1919)



İşgalci Yunan birlikleri Mudanya sokaklarında. (1919)



Yunan Kralı I. Konstantin Anadolu’daki birliklerinin yırtık sancaklarına madalya takıyor.



Yunan işgal kuvvetleri İzmir’de. İzmir sahilleri Yunan bayraklarıyla süslenmiş. Soldaki bez pankartta dönemin Yunanistan Başbakanı Venizelos’un resmi görülüyor (15 Mayıs 1919).


İtilaf Devletlerinin silah yardımında bulunduğu Yunan kuvvetleri, Anadolu’ya cephane yığınağı yapıyor. (1919)



İngiliz işgal kuvvetlerinin Galata Köprüsü üzerinde yürüyüşü. (1920)




16 Mart 1920 sabahı. İngilizler, İstanbul’u işgal etmek üzere Sarayburnu’na asker çıkarıyor.




İstanbul Boğazı’nda demirli işgal kuvvetlerine ait savaş gemileri, Boğaz’da demirli HMS Ajax, HMS Ramillies zırhlıları ve üç destroyer


İşgal güçlerinin Yunan ordusuna verdiği silahlar Anadolu’da. (1920)



Uşak’taki Yunan karargâh binasının önü. (1920)






Uşak’ta Yunan kralını karşılama töreni. Şehir, Yunan bayraklarıyla ve pankartlarla süslü. (21 Haziran 1921)




Yunan işgal kuvvetlerinin topçusu Türk mevzilerini topa tutarken.





16 Mart 1920 sabahı, İngiliz askerleri tarafından Osmanlı devleti’nin ‘Harbiye nezareti’ (savaşları yönettiği karargah merkezi) işgal ediliyor. Burası, İstanbul Üniversitesi’nin bugünkü rektörlük binası.



İngilizler Mudanya’ya asker çıkarıyor. (1920)


Süngü takmış İngiliz birlikleri bando eşliğinde Tünel meydanından Beyoğlu’na doğru ilerliyor. (1920)



İngiliz birlikleri Galata rıhtımında. (1920)





Beyoğlu’nda işgalci İngiliz birliklerinin yürüyüşü. (1920)


İngiliz birlikleri Galata rıhtımında yürürken (1920) İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edildiğini Mustafa Kemal’e, Manastırlı Hamdi Bey adında bir telgraf memuru haber vermişti. O telgraflardan birinde şöyle diyor: “Sabahleyin bizim erler uykuda iken, İngiliz deniz erleri karakola gelip giriyor. Erlerimiz uykudan şaşkın kalkınca çarpışmaya başlanıyor. Sonunda bizden altı kişi şehit oluyor, 15 kişi yaralanıyor. Bunun üzerine, bu alçaklığı önceden tasarlamışlar ki, hemen zırhlıları rıhtıma yanaştırıp Beyoğlu bölgesini ve Tophane’yi işgal etmişler. Bir yandan da Harbiye Nazırlığı’nı işgal etmişler. Dahası şimdi ne Tophane ve ne de Harbiye telgrafhanesi bulunuyor. Şimdi de haber almış olduğuma göre, Derince’ye dek yayılıyorlarmış efendim. İşte Beyoğlu telgrafhanesi de yok. Orasına da el koydular sanırım. Tanrı korusun. Buraya da gelmesinler. İşte Beyoğlu telgraf görevlileri, müdürleri geldiler. Kovmuşlar. Bir saate dek burası da işgal olunacaktır. Şimdi haber aldım efendim.”


İngiliz işgal ordusunun 16 Mart 1920 sabahı İstanbul Şehzadebaşı Mızıka Karakolu baskınında, uykudayken şehit ettiği Türk askeri.  agla*  agla*  agla*



İngiliz kuvvetlerinin Beyoğlu’nda yürüyüşü. İngiliz Sefarethanesi önü. (1920)



İşgal kuvvetleri, kılıçlar ve süngüler omuzda Tophane’de yürüyüş yapıyor. (1920)




Galata Köprüsü yanında, İstanbul halkının görmesi için bekletilen İngiliz işgal donanmasına ait bir denizaltı. (1919)


İstanbul’da işgal yıllarından bir görüntü… İngilizlerin 12 inç’lik dev topa sahip M1 denizaltısı. Türk halkına gözdağı vermek ve yıldırmak amacı ile halkın kalabalık olduğu Galata Köprüsü’nden gelen geçenlerin görmesi için bekletilirdi (1919). İngiliz üretimi bu denizaltılar aslında birer tasarım hatası idi. Üzerinde bulunan dev topun patlaması ile birlikte denizaltının iç sistemlerinde arızalar meydana geliyor, bu büyük topun ağırlığı, denizaltının yüzme ve dalış özelliklerinin dengesini bozuyordu. Sonraki yıllarda, bu tarzda büyük toplara sahip denizaltıların üretimi, teknik sorunlar yüzünden durduruldu.