8 Aralık 2010 Çarşamba

Aynı anda olur bunlar

ne kadar çok asfalt dökülse de yollara
>> bir kız kötü yola düşer mutlaka
>> biri sevgilisini düşünür hayatın anlamı gibi
>>
>> genelevde bir adam bir kadına
>> tüm cevap şıkları biraz da kendisiyken
>> “buraya nasıl düştün” diye sorar
>>
>> meşhur ve yabancı mağazaları
>> kapıcı kızları süpürür geceleri
>> biri namusu kirlenmesin diye canını verir
>> gece morg bekçisi bir güzel düzer onu
>> böyle gelmiş böyle gider der biri
>> “haadii leenn” der bir diğeri
>> ama esas mekanizmaysa başka biri
>> birinin hayal gücü zengindir ama hiçtir
>> biri hayal kurmaya bile adam tutar zengindir
>>
>> biri zayıf alır matematik dersinden
>> zayıf veren öğretmen ay sonunu hesaplar
>> biri boş vakitlerinde su sporları yapar
>> birinin dolu vakitlerinde evini su basar
>> kahvede televizyonda laleli yangını seyredilir
>> “yazık ulan bu nataşalara daha gençlermişde
>> daha çok düzülürlermiş” der gülerek biri
>>
>> biri tam otuz yıl sonra çıkar hapisten
>> habire ev alır biri habire araba alır biri
>> bir martı ölür kimseye gazeteye ilan vermez
>> garsona asgari ücret kadar bahşiş verir biri
>> biri haberlere konu çıksın diye intihar eder
>> herkes benim gibi olsa dünya ne güzel olur der biri
>> birinin doğum günüdür şimdi birinin düğünü
>> biri ölmek üzeredir biri hamile kalırken
>>
>> biri biri bile değildir tipten kaybeder o biri
>> biri hayat pahalı der günde yüz kişi ölürken
>>
>> biri akşamdan kalmadır akşamın haberi yoktur
>> biri sevgilisine mektup yazar kompozisyon gibi
>> televizyona dalar biri yakar yemeği
>>
>> biri birine çarpar iki hayat değil de iki yumurta sanki
>> trafiğe küfreder biri yolcunun bacaklarına bakarak
>>
>> altı milyar insanın boku nereye gidiyor der biri
>> birinin taksidinin son günüdür onu düşünür
>>
>> biri bir kavgayı ayırayım derken boşu boşuna ölür
>>
>> eroin krizine girer biri çırpına çırpına yürür
>>
>> biri köpeğini gezdirir biri bebeğini
>> köpek losyon kokarken bok götürür bebeği
>>
>> biri memlekete sadece televizyonda üzülür
>> yeter ulan memleket de biraz bana üzülsün der biri
>>
>> birinin bir dişi altındır kıçı gümüş kaplama
>> birinin teneke kadar değeri yoktur bit pazarında
>>
>> bir türlü anlam veremez dünyanın döndüğüne biri
>> dünyayı döndüren enerji nerden gelir kim verir
>> nerde kalacak bu millet nerde bu devlet der bir diğeri
>>
>> birinin evine hırsız girer birinin evine,polis
>> biri çöpten ekmek ararken çöplerden heykel yapar biri
>>
>> serçelerin nüfusu artıyor mu azalıyor mu
>> fantom niye ormanda on kaplan gücündedir
>> düzen mi düzülen mi asıl eşcinseldir
>> ne olacaktır bu cimbomun hali allah aşkına
>> geyik sardıkça sarar kahvede çaylar tazelenir
>> sur dibinde atlar kesilir kedilerden kokoreç yapılır
>>
>> hayat çok mantıklıdır insanlar güzeldir der biri
>> dünyayı hayatı bu hale uzaylılar sokuyormuş gibi
>> insan toprağa dönüşür topraktan çiçek biter
>> biri birine verir o çiçeği sevişir hayat sürer
>> biri ölürken biri dirilir biri ağlarken biri sevinir
>>
>> biri geç kalırken biri erken gelir birine
>>
>> biri severken biri ayrılır biri ah derken biri oh der
>> adları değişik olsa da hep aynı gün yaşanır
>> yoksulluk dünya da o kadar zengindir ki
>> açlık ingilizceden bile en birinci lisandır
>>
>> biri bunları,başı göğe mi erer
>> biri bunları okur ya sever ya küfreder..
>>
>>
>>
>> 'ne bütün kadınlar güzel
>> ne de erkekler yakışıklı, uzun boylu, esmer
>> yalan söyler filmler'
>>
>>
>> "çocuğun elinde kağıt mendil
>> elbiseleri yırtık pırtık yüzü kirli
>> çocuğun ayakları çıplak
>>
>> "yakışıklı abi ceylan gözlü abla"
>> diyerek satmaya çalışıyor mendilleri
>> çocuğun evi sokak.
>>
>> siz mendil almadan da para veriyorsunuz
>> ve kaçar gibi uzaklasiyorsunuz
>> maksat vicdan havalandırmak
>>
>> çocuğun kalbi kırık
>> o paraya kıyacak
>> gidip bally alacak
>> (kalbini mi yapıştıracak?!)"
>> alıntı.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder